ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ (İZALE-İ ŞUYU) DAVASI

Bir taşınır, taşınmaz ya da bir hak üzerinde birden fazla kişinin ortak mülkiyet sahibi olması zamanla paydaşlar arasında anlaşmazlığa yol açabilir. Bu tarz durumlarda paydaşların bireysel haklarını koruyarak ortaklığı sona erdirmek için başvurulan hukuki çözüm yolu ortaklığın giderilmesi davasıdır. Ortaklığın giderilmesi bir diğer adıyla izale-i şüyu davasında paydaşların dava konusu üzerindeki haklarını netleştirmek, mülkiyeti bireyselleştirmek amaçlanır. Ortak mülkiyet hususuna kısaca değinecek olursak iki farklı şekilde bu hususa rastladığımızdan bahsedebiliriz. Bunlardan ilki “paylı mülkiyet” tir. Paylı mülkiyette paydaşlardan her birinin hak sahibi olduğunu gösterir tapuda belirtilen belirli bir oranı vardır. Diğer ikincisi ise “elbirliği mülkiyeti”dir. Elbirliği mülkiyetinde paylar belli olmayıp malın tamamı paydaşlara aittir. Bu durumun paydaşların anlaşmazlıkları ve ekonomik sebeplerle sona erdirilmesi gerektiğinde paydaşlar ortaklığın giderilmesi(izale-i şüyu) davasıyla ortaklığı sona erdirmek isteyebilir.

Ortaklığın Giderilmesi(İzale-i Şuyu) Davası Nedir ve Hangi Durumlarda Açılır?

Ortaklığın giderilmesi(izale-i şüyu) davası, bir taşınır, taşınmaz ya da bir hak üzerinde birden fazla kişinin ortak mülkiyet sahibi olması durumunda ortaklığın mahkeme kararıyla sona erdirilmesini sağlayan hukuki bir süreçtir. Paydaşlardan her hangi birinin talebiyle başlayan bu dava, paydaşlar arasında anlaşmanın mümkün olmadığı durumlarda başvurulan bir çözüm yoludur. Bu dava, özellikle taşınmazlar (arsa, bina, tarla), taşınırlar (araç, ziynet eşyası) ve genelde miras mallarının paylaşımında paydaşlar arasında anlaşmazlık çıkması durumunda sıkça gündeme gelir. Paydaşlar arasında ortak mülkiyetten kaynaklı sürekli bir uyuşmazlık yaşanması, paylaşım konusunda ekonomik veya teknik zorlukların ortaya çıkması, miras yoluyla kazanılan mallarda paylaşımın paydaşlar nezdinde hakkaniyetli yapılamaması, ortaklığı sona erdirme konusunda paydaşların uzlaşamaması gibi durumlarda paydaşlardan herhangi biri tarafından ortaklığın giderilmesi(izale-i şüyu) davası açılabilmektedir. Ortaklığın giderilmesi(izale-i şüyu) davasında taraflar ortaklığın aynen taksim yoluyla giderilmesini istemek, ortaklığın satış yoluyla giderilmesini istemek, ortaklığın kat mülkiyeti kurulması yoluyla giderilmesini istemek taleplerinde bulanabilir. Bu davalar, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda ortaklar arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip geri mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.

Ortaklığın Giderilmesi(İzale-i Şuyu) Davasının Hukuki Dayanağı ve Temel Prensipleri

TMK m.698:

“Paydaşlardan her biri, paylı malın paylaşılmasını isteyebilir. Bu paylaşma, aynen taksim suretiyle mümkün olmadığı takdirde malın satışı yoluyla yapılır.”

Ortaklığın giderilmesi(izale-i şüyu) davası, net bir şekilde mevzuatımızda bu isimle düzenlenmemiş olup Türk Medeni Kanunu’nun TMK 698. maddesi ve TMK 699. maddesi yasal dayanağını oluşturmaktadır. Mevzuatımızdaki bu düzenlemeler, paydaşlardan herhangi birinin, ortak mülkiyetin sona erdirilmesini talep etme hakkını güvence altına almaktadır. Bu hakkın kullanımı için diğer paydaşların rızası aranmaz. Dolayısıyla, hiçbir ortak diğerinin talebine mani olamaz.

Ortaklığın Giderilmesi Nasıl Sağlanır?

TMK m.699:

“Paylaşma, malın aynen bölüşülmesi veya pazarlık ya da artırmayla satılarak bedelinin bölüşülmesi biçiminde gerçekleştirilir. Paylaşma biçiminde uyuşma sağlanamazsa, paydaşlardan birinin istemi üzerine hâkim, malın aynen bölünerek paylaştırılmasına, bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi hâlinde eksik değerdeki parçaya para eklenerek denkleştirme sağlanmasına karar verir. Bölme istemi durum ve koşullara uygun görülmezse ve özellikle paylı malın önemli bir değer kaybına uğramadan bölünmesine olanak yoksa, açık artırmayla satışa hükmolunur. Satışın paydaşlar arasında artırmayla yapılmasına karar verilmesi, bütün paydaşların rızasına bağlıdır.”

Yargılama sonucunda ortaklığın giderilmesine ilişkin iki yöntem uygulanır:

Aynen Taksim (Fiilen Bölme) Yöntemi

  • Dava konusu taşınır veyahut taşınmaz mal ifraza uygunsa yani malın fiziki olarak bölünmesi mümkünse, mahkeme talep halinde aynen taksime karar verebilir.
  • Mesela, dava konusu bir tarla ya da arsa ise bu tarla ya da arsanın fiziki olarak bölünmesi mümkünse bu tarla ya da arsa paydaşların hisselerine uygun şekilde bölünerek paydaşların her birine düşen kısım ayrı ayrı paydaşlara teslim edilir.
  • Bölünme halinde malın kullanışsız hale gelmesi veyahut değer kaybetmesi gibi bir sorun varsa, aynen taksim uygulanamaz.

Satış Yöntemi

  • Dava konusu taşınır veyahut taşınmaz mal ifraza uygun değilse yani malın fiziki olarak bölünmesi mümkün değilse ayrıca bölünme ekonomik açıdan tarafların menfaatine uygun değilse, mahkeme malın satışına karar verir.
  • Satış, paydaşlar arasında ihale yöntemi ile veyahut açık artırma yöntemiyle yapılır. Paydaşların tamamı satışı kabul ederse bu işlem sadece paydaşlar arasında gerçekleştirilir.  Eğer paydaşlardan herhangi biri aynı kanaatte değilse satış işlemi kamuya açık bir şekilde yapılır. Mahkeme tarafından ortaklığın satış yoluyla giderilmesi kararı verilip akabinde bu karar kesinleşirse dosya satış memurluğuna gönderilir. Satış memurluğunca satışa konu malın kıymet takdiri düzenlenir. İcra ve İflas Kanun Hükümlerine göre bu işlem tesis edilir. Satış memurluğu tarafından gerçekleştirilen bu işlemden elde edilen bedel, paydaşların hisseleri oranında paylaştırılır.
  • Paydaşlar, satış sırasında malı kendileri satın alabilir. Bu durum, taraflar arasında bir uzlaşma zemini sağlayabilir.

Arabuluculuk Dava Şartı Mı?

1 Eylül 2023 tarihi itibariyle, izale-i şuyu davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulması dava şartı haline getirilmiştir. Bu düzenlemenin amacı dava açılmadan önce tarafların anlaşarak süreci kısa ve masrafsız bir şekilde çözmelerini sağlamaktır. Arabuluculuk dava şartı olduğundan arabuluculuk süreci tamamlanmadan doğrudan dava açılırsa dava usulden reddedilir.

Arabulucu, tarafları bir araya getirerek paylaşım konusunda anlaşmalarını sağlamaya çalışır. Taraflar anlaşırsa dava sürecine gerek kalmadan paylaşım gerçekleştirilebilir. Eğer taraflar anlaşma sağlayamazsa arabuluculuk sürecinin tamamlanması akabinde dava açılabilir.

Görevli ve Yetkili Mahkeme

Görevli Mahkeme:

İzale-i Şuyu davalarında görevli mahkeme, Sulh Hukuk Mahkemesidir.

Yetkili Mahkeme:

  • Taşınmaz mallar ile ilgili davalarda taşınmazın veyahut taşınmazların bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir.
  • Taşınır mallar ile ilgili davalar da ise genel yetki kuralları çerçevesinde davalının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.

Ortaklığın Giderilmesi(İzale-i Şuyu) Davalarına İlişkin Yargıtay Kararları

7. Hukuk Dairesi    2024/4775 E.  , 2024/5581 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/206 E., 2024/454 K.
DAVALILAR : … vekili Avukat …, … vd.
DAVA TARİHİ : 13.01.2015
KARAR : Davanın kabulüne

Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar; davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu 146 ada 1, 193, 1987, 2186 ve 3921 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı … ve…cevap dilekçelerinde; dava konusu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın aynen taksim, mümkün olmaması halinde satış yoluyla giderilmesini istemişler ve muhdesat iddiasında bulunmuşlardır.

2. Davalı … duruşmada; davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 21.01.2016 tarihli ve 2015/26 Esas, 2016/29 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 21.01.2016 tarihli kararına karşı süresi içinde davalılar… ve…temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 28.03.2019 tarihli ve 2016/5101 Esas, 2019/2887 Karar sayılı kararıyla bir kısım davalının muhdesat iddiası yönünden gerekli araştırmanın yapılması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bir kısım davalı tarafından açılan muhdesatın tespiti davası reddedildiğinden ve dava konusu taşınmazların aynen taksimi mümkün olmadığından davanın kabulüne ve dava konusu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı … vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazların aynen taksiminin mümkün olup olmadığı hususunda eksik incelemeyle karar verildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası,

2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 698 inci maddesi ve devamı.

3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı … vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davalı … vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; hüküm fıkrasının 2 nci bendinde, “…elde edilecek satış bedelinin taraflara tapu kaydındaki ve mirasçılık belgesindeki hisseleri oranında pay edilmek suretiyle” ibaresine yer verilerek satış bedelinin paydaşlara dağıtılmasına karar verildiği halde, hüküm fıkrasının 6 ncı bendinde, “Satış bedelinden harç ve masraflar çıktıktan sonra arta kalan tapu kaydındaki ve mirasçılık belgesindeki payları oranında taraflara paylaştırılmasına” ibaresine yer verilerek çelişki meydana getirecek şekilde hüküm kurulmuş olması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı … vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Davalı … vekilinin Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının, hüküm fıkrasının 6 numaralı bendinde yer alan “Satış bedelinden harç ve masraflar çıktıktan sonra arta kalan tapu kaydındaki ve mirasçılık belgesindeki payları oranında taraflara paylaştırılmasına” ibaresinin çıkartılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

10.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

7. Hukuk Dairesi  2024/4209 E.  , 2024/5482 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/251 E., 2024/781 K.
ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN
DAVADA DAVACILAR : … vd. Vekilleri Av…vd.
ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN
DAVADA DAVALILAR : … vd. Vekili Av. … vd.
DAVA TARİHİ : 12.07.2007 – 02.12.2005
KARAR : Davanın kabulü

Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasından dolayı verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizin 16.03.2023 tarih ve 2023/364 Esas, 2023/1581 Karar sayılı ilamı ile Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı … ve davalılar …, …, …, …, …, … vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; asıl dava yönünden… ili, …ilçesi, … Mahallesi 163 ada 1 parsel, …Mahallesi 183 ada 8 parsel, 184 ada 3 parsel, 173 ada 4 parsel, 174 ada 5 parsel, 177 ada 4 parsel, 178 ada 4 parsel, 182 ada 5 ve 10 parsel; … Mahallesi 776 ada 6 parsel, 777 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11 ve 12 parseller, 778 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11 ve 12 parseller, 779 ada 1, 2, 3 ve 4 parseller, 204 ada 6 parsel, 205 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11 ve 12 parseller, 206 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11 ve 12 parseller, 207 ada 1, 2, 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın aynen taksim veya satış yoluyla giderilmesi; birleştirilen dava yönünden ise;… ili, …ilçesi, … Mahallesi 163 ada 1 ve 108 parsel; … Mahallesi 819 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11 ve 12 parsel; … Mahallesi 820 ada 1, 2, 3 ve 4 parsel;… Mahallesi 110 parsel;… Mahallesi 508 ve 507 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın aynen taksim, mümkün olmaması halinde satış yoluyla giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın aynen taksim yoluyla giderilmesini beyanla davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 31.01.2020 tarih ve 2018/1094 Esas, 2020/198 Karar sayılı kararı ile, ortaklığın giderilmesine yönelik talep bulunduğu, ortaklığın giderilmesine yasal ya da fiili bir engel bulunmadığı, bilirkişi raporlarına göre aynen taksimin de mümkün olmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne;… ili, …ilçesi,… Mahallesi 110 parsel, … Mahallesi 163 ada 1 parsel, … Mahallesi 108 parsel, … Mahallesi 817 ada 6 parsel, … Mahallesi 818 ada 1-2-3-4-5-6-7-8-9-10-11-12 parsel, … Mahallesi 819 ada 1-2-3-4-5-6-7-8-9-10-11-12 parsel, … Mahallesi 820 ada 1-2-3-4 parsel,… Mahallesi 508 ve 507 parsel, …Mahallesi 182 ada 5 ve 10 parsel, …Mahallesi 183 ada 8 parsel, …Mahallesi 184 ada 3 parsel, …Mahallesi 173 ada 4 parsel, …Mahallesi 174 ada 5 parsel, …Mahallesi 177 ada 4 parsel, …Mahallesi 178 ada 4 parsel numaralı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine,… İli, …İlçesi,… Mahallesi 508 parsel ve … Mahallesi 820 ada 2 parsel sayılı yerde bulunan yapıların …e,… Mahallesi 110 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 1 adet ev, 2 adet ahır, 1 adet garaj ve bahçenin …’e, yine… Mahallesi 110 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 1 adet ev, 3 adet ahır, 1 adet garaj ve bahçenin …’e,… İli, …ilçesi, … Mahallesi 163 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki yapıların Kemal Şener’e aidiyeti ile ilgili 20.03.2015 tarihli inşaat bilirkişisi raporundaki yüzdelik olarak belirlenen değerler dikkate alınarak işlem tesis edilmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 31.01.2020 tarih ve 2018/1094 E., 2020/198 K. sayılı kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemizin 16.03.2023 tarih ve 2023/364 Esas, 2023/1581 Karar sayılı ilâmında; bir kısım davalılar vekilinin sair temyiz itirazları reddedilerek, Mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen bozma gereklerinin yerine getirilmediği, Yargıtay (Kapatılan) 14.Hukuk Dairesinin 03.07.2018 tarihli ve 2018/252 Esas, 2018/5027 Karar sayılı bozma ilamındaki muhdesat oranlarının hesaplanma esaslarının dikkate alınmadığı ve gerekçeli kararda muhdesat oranlarının açıkça yazılmayarak bilirkişi raporlarına atıf yapılmasıyla yetinilmesinin doğru olmadığı belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemece yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında davaya konu edilen taşınmazın aynen taksiminin mümkün olmadığı, bu hali ile ortaklığın ancak satış sureti ile giderilebileceği tespit edildiğinden davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı … ve davalılar …, …, …, …, …, … vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; yerel mahkemece verilen kararda dava konusu … Mahallesi, 163 ada 1 parsel No.lu taşınmazın mahalle değişimi sonucu … Mahallesi, 163 ada 1 parsel olduğunu, bu hususa ilişkin tapu kadastro müzekkere cevabının dosya içerisinde bulunduğunu, bu nedenle gerekçeli kararın düzeltilerek onanması gerektiğini
belirterek kararın düzeltilerek onanmasını istemiştir.

2.Davalı … vekili temyiz dilekçesinde; dosyaya vekaletini 24.03.2024 tarihinde sunduğunu, o tarihten gerekçeli kararın tebliğ edildiği güne kadar dosyaya taraf olarak eklenmediğini, bu süreçte duruşmaların yapılarak, bilirkişi raporlarının sunulmuş olması nedeniyle savunma hakkının zedelendiğini, satışına karar verilen yerlerin önemli bir kısmının aynen taksim edilebilir olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

3.Davalılar …, …, …, … ve … vekili temyiz dilekçesinde; davaya 21.04.2024 tarihinde vekalet sunduğunu, buna mukabil dosyaya taraf olarak 10.05.2024 tarihinde eklendiğini, bu nedenle 11.05.2024 tarihli bilirkişi raporunu inceleme imkanının olmadığını, davanın geneline ve bilirkişi raporuna ilişkin beyanda bulunmak üzere taraflarına makul sürenin verilmediğini, bu durumun savunma hakkının ihlali anlamına geldiğini, davaya konu taşınmazların taraflar arasında aynen taksime elverişli olup olmadığının değerlendirilmediğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ortaklığın giderilmesi talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 696 ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalıların tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Dava konusu taşınmazlardan … Mahallesi, 163 ada 1 parsel sayılı taşınmazın imar işlemleri sırasında mahalle kaydının … Mahallesi olarak belirlenmesine rağmen Mahkemece kararda eski mahalle kaydına göre hüküm kurulmuş olması doğru olmayıp, bu husus kararın bozulmasını gerektirmiş ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1086 sayılı HUMK’nun 438 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca hükmün “2” numaralı bendinden “… Mahallesi 163 ada 1 parsel” ibaresinin çıkarılarak yerine “… Mahallesi, 163 ada 1 parsel” ibaresinin yazılması suretiyle Mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalılar vekillerinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Mahkeme kararının hüküm sonucunun 2 nci bendinden “… Mahallesi 163 ada 1 parsel” ibaresinin çıkarılarak yerine “… Mahallesi, 163 ada 1 parsel” ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve DEĞİŞTİRİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacı …’a iadesine,

1086 sayılı Kanunu’nun 440 ıncı maddesinin 3 üncü fıkrasının ikinci bendi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

05.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

7. Hukuk Dairesi  2024/4156 E.  , 2024/5377 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/1147 E., 2024/999 K.
DAVACILAR : … vd. vekili Avukat …
DAVALILAR : … vd. vekilleri Avukat …, … … vd. vekili Avukat …, … vd.
DAVA TARİHİ : 18.12.2008
KARAR : Davanın kabulü

Taraflar arasında görülen ortaklığın giderilmesi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar vekili, dava konusu otuz beş (35) parça taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Bir kısım davalılar ve vekilleri, muhdesat iddiasında bulunmuşlardır.

Davalıların bir kısmı; davanın kabulünü, bir kısmı ise davanın reddini istediklerini beyan etmişlerdir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, “…3152 parsel sayılı taşınmaz yönünden dosyanın tefrikine, diğer taşınmazlar yönünden ortaklığın satış suretiyle giderilmesine…” karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
Mahkemenin 27.01.2018 tarihli kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Dairemizin 27.03.2023 tarihli ve 2023/705 E. – 2023/1763 K. sayılı ilamıyla ;
“… 386 parsel sayılı taşınmaz yönünden yapılan değerlendirmede; kapatılan Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 10.09.2018 tarihli ilamıyla 386 parsel sayılı taşınmazın satışına ilişkin hükmün onanmasına karar verdiğinden mahkemece mükerrer hüküm oluşturacak şekilde bu parselin yeniden satışına karar verilerek ortaklığın giderilmesinin doğru olmadığı; hükmün gerekçe kısmında davanın kabulü ile dava konusu Ankara ili, …ilçesi, Kargın Mahallesi, 126 ada, 2 parsel sayılı taşınmazın aynen taksim ve ivaz suretiyle ifrazı mümkün olmadığından üzerindeki muhdesatlarla birlikte açık artırma yoluyla satılarak ortaklığının giderilmesine karar verildikten sonra hüküm fıkrasında dava konusu edilen otuz beş (35) adet parselden otuz dört (34) adedinin satışına ve 3152 parselin dosyadan tefrikine karar verilmesi suretiyle hüküm fıkrası ile gerekçenin çelişkili teşkil etmesine neden olunduğu; dava konusu edilen ve satışına karar verilen taşınmazların 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi gereğince yenileme görmesi nedeniyle parsel numaraları değiştiğinden eski parsel numaraları üzerinden davanın kabulünün de doğru olmadığı…” gerekçesiyle; hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
” … Davanın kabulüne,
Ankara İli …ilçesi,… mahallesi 183 ada 34 parsel(eski 1013),
Ankara İli …ilçesi,… mahallesi 181 ada 115 parsel(eski 1189),
Ankara İli …ilçesi,… mahallesi 181 ada 5 parsel (eski 1246),
Ankara İli …ilçesi,… mahallesi 221 ada 33 parsel (eski 1763),
Ankara İli …ilçesi,… mahallesi 215 ada 327 parsel(eski 1849),
Ankara İli …ilçesi,… mahallesi 215 ada 405 parsel(eski 1861),
Ankara İli …ilçesi,… mahallesi 215 ada 383 parsel(eski 1890),
Ankara İli …ilçesi,… mahallesi 215 ada 398 parsel(eski 1897),
Ankara İli …ilçesi,… mahallesi 115 ada 55 parsel(eski 19),
Ankara İli …ilçesi,… mahallesi 101 ada 98 parsel(eski 212),
Ankara İli …ilçesi,… mahallesi 213 ada 2 parsel (eski 2182),
Ankara İli …ilçesi,… mahallesi 207 ada 1 parsel(eski 2281),
Ankara İli …ilçesi,… mahallesi 215 ada 1 parsel(eski 2323),
Ankara İli …ilçesi,… mahallesi 215 ada 715 parsel(eski 2380),
Ankara İli …ilçesi,… mahallesi 101 ada 115 parsel(eski 240),
Ankara İli …ilçesi,… mahallesi 101 ada 108 parsel(eski 241),
Ankara İli …ilçesi,… mahallesi 215 ada 613 parsel(eski 2435),
Ankara İli …ilçesi,… mahallesi 202 ada 1 parsel(eski 2537),
Ankara İli …ilçesi,… mahallesi 202 ada 8 parsel(eski 2544),
Ankara İli …ilçesi,… mahallesi 202 ada 10 parsel(eski 2546),
Ankara İli …ilçesi,… mahallesi 215 ada 686 parsel(eski 2885),
Ankara İli …ilçesi,… mahallesi 215 ada 179 parsel(eski 3001),
Ankara İli …ilçesi,… mahallesi 215 ada 208 parsel(eski 3027),
Ankara İli …ilçesi,… mahallesi 215 ada 486 parsel(eski 3050),
Ankara İli …ilçesi,… mahallesi 109 ada 22 parsel(eski 3214),
Ankara İli …ilçesi,… mahallesi 215 ada 205 parsel(eski 3338),
Ankara İli …ilçesi,… mahallesi 221 ada 92 parsel(eski 692),
Ankara İli …ilçesi,… mahallesi 221 ada 95 parsel(eski 694),
Ankara İli …ilçesi,… mahallesi 183 da 246 parsel(eski 890),
Ankara İli …ilçesi,… mahallesi 123 ada 5 parsel(eski 93),
Ankara İli …ilçesi,… mahallesi 183 da 210 parsel(eski 941),
Ankara İli …ilçesi,… mahallesi 115 ada 66 parsel(eski 953),
Ankara ili, …ilçesi,… mahallesi 183 ada 1 parsel(eski 994), sayılı taşınmazların takyidatları ile birlikte, umuma açık artırma yolu ile satışı sureti ile ortaklığın giderilmesine, satış bedelinin tapu payları ve veraset ilamındaki hisseleri oranında taraflara ödenmesine, dava konusu Ankara ili, …ilçesi,… Mahallesi,110 ada 8 parsel (eski 3152) sayılı taşınmazın tefriki ile ayrı bir esasa kaydına karar verildiğinden, bu parsel yönünden karar verilmesine yer olmadığına; Ankara ili, …ilçesi,… mahallesi 103 ada, 11 parsel (eski 386) sayılı taşınmaz yönünden Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 10.09.2018 tarih, 2016/18421 E. ve 2018/5432 K. sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verildiğinden, bu parsel yönünden karar verilmesine yer olmadığına…” karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … ve diğerleri vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

A. Temyiz Sebepleri
Davalı … ve diğerleri vekili; taşınmazların rızai taksimle paylaştırılmış olup halen de o şekilde kullanıldığını, üzerinde ev, samanlık, ahır vd. bulunduğunu, yapılacak satışın müvekkillerinin zarara uğramasına neden olacağını, davanın iyiniyetle açılmadığını, ayrıca parseller üzerinde binalar ve ticari amaçlı dikilmiş olan ağaçlar bulunduğunu, herkesin yerinin tam olarak bilinmemesi nedeniyle müvekkillerinin haklarını arayamadıklarını, öncelikle binalara yönelik mülkiyet sorununun çözülmesi gerektiğini, toplulaştırma çalışmalarının yapılıyor olması nedeniyle taşınmazların ada-parsel numaralarının değişebileceğinden satış işleminin de gerçekleşemeyeceğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Taşınmaz malın satış bedelinden payına düşecek paranın %011,38 oranında hesaplanacak onama harcından peşin alınan 427,60 TL’nin mahsubu ile bakiyesinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

28.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

7. Hukuk Dairesi  2024/4033 E.  , 2024/5035 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/1430 E., 2021/512 K.
DAVA TARİHİ : 29.01.2014
KARAR : Davanın kabulü

Taraflar arasında görülen ortaklığın giderilmesi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı … tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların müştereken malik oldukları 570 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın öncelikle aynen taksim, olmadığı takdirde satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 16.06.2015 tarihli kararı ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 26.09.2019 tarih ve 2018/4703 Esas, 2019/5930 Karar sayılı ilamı ile; dava konusu 570 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına göre 1/2’şer paylı olarak davacı ve davalı adına kayıtlı olduğu, tarafların kullanımında olan binaların, dava konusu olmayan komşu 571 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunduğu, dava konusu 570 parsel sayılı taşınmaz üzerinde ise komşu 571 No.lu parselin maliki olan dava dışı Mümin Çıtak’a ait binanın bulunduğu tespit edilmiş ise de, dava konusu taşınmazda paydaş olmayan Mümin Çıtak’ın muhdesat sahibi olarak davaya dahil edilmesi ve ona satış bedelinden pay verilmesi mümkün olmadığı gibi tarafların kullanımında olan binaların, dava konusu olmayan ve dava dışı üçüncü bir şahıs adına kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunmasının da davaya bir etkisi bulunmadığından, Mahkemece, işin esasına girilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 21.01.2015 tarihli kararıyla davanın kabulü ile 570 parselde kayıtlı ve…Mahallesi, 2385 Sokak, No:55/57 adresinde bulunan taşınmazdaki paydaşlığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı … temyiz dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik incelemeye dayalı karar verildiğini, dava konusu 570 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan iki adet binanın davanın taraflarına ait olmayıp, 30 yılı aşkın süredir dava dışı komşularının kullanımında olduğunu, ayrıca taşınmaz üzerindeki binayı kullananlardan Saliha Topuz’un işbu davanın taraflarına karşı tapu iptali ve tescil davası açtığını, tapu iptali ve tescil davasının sonucunun beklenmesinin gerektiğini ileri sürerek hükmün bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 698 inci ve 699 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı … tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı …’ün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Taşınmaz malın satış bedelinden payına düşecek paranın %011,38 oranında hesaplanacak onama harcından peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiyesinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

7. Hukuk Dairesi  2024/4020 E.  , 2024/5027 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2012/29 E., 2016/302 K.
DAVALILAR : TEDAŞ vekili Avukat …, … vd. vekili Avukat …, … vekili Avukat …, … vd.
DAVA TARİHİ : 02.02.2012
KARAR : Davanın kabulüne

Taraflar arasında görülen ortaklığın giderilmesi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı … tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; 125 ada 11 parsel, 126 ada 6 parsel, 140 ada 20 parsel, 140 ada 47 parsel, 142 ada 13 parsel, 142 ada 14 parsel, 159 ada 123 parsel ve 178 ada 10 parsel sayılı taşınmazlardaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Bir kısım davalılar, aynen taksim suretiyle ortaklığın giderilmesini talep etmişlerdir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla davanın kabulü ile dava konusu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı … temyiz dilekçesinde; 6537 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince işlem yapılması gerektiğini, dava konusu taşınmazlardan birisi hariç diğerlerinin tarla vasfında olduğunu, mirasçıların paylarını davalıya devrettiklerini ancak Mahkemece bu durumun araştırılmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı …’nun aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut olayda; Mahkemece dava konusu 125 ada 11 parsel, 126 ada 6 parsel, 140 ada 20 parsel, 140 ada 47 parsel, 142 ada 13 parsel, 142 ada 14 parsel, 159 ada 123 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesine rağmen hüküm fıkrasında satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağı hususu açıkça gösterilmemiştir.

3. Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı …’nun diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Mahkeme kararının, hüküm fıkrasının (1) numaralı bendine “dava konusu 125 ada 11 parsel, 126 ada 6 parsel, 140 ada 20 parsel, 140 ada 47 parsel, 142 ada 13 parsel, 142 ada 14 parsel, 159 ada 123 parsel sayılı taşınmazların satış bedelinin tapudaki hisseleri ve miras payları oranında taşınmaz hissedarlarına dağıtılmasına” cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.